Kore'nin yeni Cumhurbaşkanı Lee Jae-myung'un temel gelir vizyonu

Güney Kore'nin yeni Cumhurbaşkanı Lee Jae-myung, insanların iyi bildiği "Gazoz Belediye Başkanı", "Açlık Grevi Yapan" gibi etiketlerin yanı sıra, pek bilinmeyen ama derin anlamı olan bir kimlik daha taşıyor - temel gelirinin kararlı bir destekçisi. Son on yıldan fazla bir süredir, her bir vatandaşın koşulsuz olarak sosyal zenginlikten nasıl faydalanabileceğini, özellikle de yapay zeka çağında, araştırıyor.

Temel gelir, aynı zamanda evrensel temel gelir veya koşulsuz temel gelir(UBI) olarak da bilinir, belirli dönemlerde herkesin ekonomik durum araştırması veya iş gereklilikleri olmaksızın aldığı nakit gelir. Bu kavram uzun bir geçmişe sahiptir, 16. yüzyılda Thomas More'un "Ütopya"sından 20. yüzyılın 60'larındaki ekonomistlere, 21. yüzyılın teknoloji elitlerine kadar, giderek daha fazla insan UBI'nin olasılığını ciddiye almaya başladı.

Lee Jae-myung, Güney Kore'de UBI (Evrensel Temel Gelir) fikrinin en aktif uygulayıcılarından biridir. 2016 yılında Seongnam Belediye Başkanı olarak 24 yaşındaki gençlere koşulsuz nakit yardımı vermeyi ilk kez denemiştir. Eleştirilere rağmen, bu politika beklenmedik bir başarı elde etmiş ve yerel ekonomiye olumlu etkilerde bulunmuştur. 2018 yılında Gyeonggi Eyalet Valisi seçilmesinin ardından, bu planı daha geniş bir nüfusa yaymıştır. 2022'de kırsal alanlarda daha cesur bir deneme başlatmış ve bir köydeki tüm sakinlere aylık yardım sağlamıştır.

2022 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, Lee Jae-myung, tüm Kore vatandaşlarına ekonomik destek sağlamak amacıyla kapsamlı bir UBI planı önerdi. Ancak, finansman kaynakları gibi sorunlar tartışmalara yol açtığı için plan üzerinde değişiklikler yapmak zorunda kaldı. Seçimlerde küçük bir farkla kaybetmesine rağmen, bu deneyim ona UBI uygulamanın daha dikkatli bir strateji gerektirdiğini fark ettirdi.

2025 başkanlık seçimlerinde, Lee Jae-myung'un UBI'ye karşı tutumu daha temkinliydi ve daha çok ekonomik gelişim ve teknolojik yeniliği vurguladı. Ancak seçimler yaklaştıkça, "temel toplum" vizyonunu ortaya koydu ve UBI'nın temel ilkesini yeniden ifade etti. AI ve otomasyonun üretimi yönettiği bir çağda, geleneksel istihdam modellerinin artık geçerli olmadığını düşünüyor; teknolojik ilerlemeden elde edilen kazançların tüm halk tarafından paylaşılması gerektiğine inanıyor.

Lee Jae-myung, UBI'yi sosyal kutuplaşma, teknolojik devrim etkileri ve ekonomik duraklama ile başa çıkmanın anahtar bir çözümü olarak görüyor. UBI'nın yalnızca bir sosyal politika olmadığını, aynı zamanda vatandaşların ekonomik temel haklarını güvence altına almanın bir aracı olduğunu vurguladı; bu, emek tanımını yeniden şekillendirerek insanların daha anlamlı işler ve kendini gerçekleştirme peşinde koşmalarını sağlıyor.

Önemli bir nokta, UBI fikrinin Kore'de geniş bir ilgi gördüğüdür. Bu fikri destekleyen özel siyasi partilerin yanı sıra, diğer siyasi güçler de benzer gelir destek planlarını keşfetmeye başlamıştır. Ancak, UBI'nın kapsamlı bir şekilde uygulanması, mali sürdürülebilirlik, toplumsal uzlaşı ve politika uygulama gibi birçok zorlukla karşı karşıyadır.

Gelecek ne olursa olsun, Lee Jae-myung'un UBI üzerindeki kararlı araştırması, Kore ve hatta küresel sosyal politika yenilikleri için değerli deneyimler sunuyor. Hızla gelişen bir teknoloji çağında, sorduğu sorular düşündürücü: İnsanlar, makinelerin egemen olduğu üretim biçiminde onurlarını ve değerlerini nasıl koruyabilir? Bu belki de onun siyasi dünyaya bıraktığı en değerli miras - insanlığın geleceği hakkında sonsuz bir konu.