Son zamanlarda, ABD Hazine Bakanlığı, uluslararası telekom dolandırıcılığına karşı büyük ölçekli bir baskı başlatarak önemli bir adım attı. Bu eylemin ana hedefi, özellikle Myanmar ve Kamboçya'daki dolandırıcılık örgütleri ve ilgili şirketler ile bireyler olan Güneydoğu Asya bölgesidir.
Bu eylemin arka planı şok edici. ABD resmi istatistiklerine göre, 2024 yılında ülkede telekom dolandırıcılığından kaynaklanan ekonomik kayıplar 10 milyar doları aşmış, geçen yılın aynı dönemine göre %66 artmıştır. Daha da endişe verici olan ise, bu dolandırıcılık faaliyetlerinin çoğunlukla yaşlı bireylere yönelik olması; emekli maaşları ve emeklilik tasarrufları dolandırıcıların ana hedefi haline gelmiştir.
Bu dolandırıcılık örgütlerinin çalışma modelleri oldukça benzerdir. Genellikle yüksek maaşlı işler vaadiyle insanları yurtdışına kandırırlar. Hedefe ulaştıktan sonra, mağdurların pasaportları alınıyor, kişisel özgürlükleri kısıtlanıyor ve çeşitli internet dolandırıcılığı faaliyetlerine, yatırım dolandırıcılığına ve sanal para dolandırıcılığına zorlanıyorlar. Bazı mağdurlar şiddet görmektedir, bu davranışlar uluslararası organize suç teşkil etmektedir.
Dikkate değer olan, geçen yıl Çin'in Kuzey Myanmar bölgesinde büyük ölçekli bir müdahale gerçekleştirmesine rağmen, Güneydoğu Asya'daki telekom dolandırıcılığı faaliyetlerinin tamamen ortadan kaldırılmamış olmasıdır. Aksine, bu suç grupları Myanmar'ın doğusu, Kamboçya ve Filipinler gibi bölgelere kaydırılmış ve ölçeklerini genişletmeye devam etmiştir. Özellikle Myanmar'ın doğusundaki Myawaddy, Kamboçya'nın Phnom Penh ve Sihanoukville gibi yerlerde dolandırıcılık, kara para aklama ve çevrimiçi kumar dahil olmak üzere tam bir gri sanayi zinciri oluşmuştur. Daha da endişe verici olan, bazı yerel politik iş insanı güçlerin arka planda koruma sağlıyor olabileceğidir.
Amerika, uydu gözetimi ile Kamboçya'daki bazı dolandırıcılık parklarının ölçeğinin hızla genişlediğini ve durumun endişe verici olduğunu keşfetti. Güneydoğu Asya telekom dolandırıcılığı endüstrisinin yıllık gelirinin 50 milyar dolardan fazla olduğu tahmin ediliyor ve bunun yaklaşık üçte biri Amerika'daki mağdurlardan geliyor. Bu durum Amerika'yı bu dolandırıcılık gruplarının en büyük 'müşteri'si haline getiriyor.
Güneydoğu Asya bölgesinin yanı sıra, Hindistan'dan gelen dolandırıcılık çeteleri de Amerika Birleşik Devletleri halkını hedef alarak ekonomisine olan kayıpları daha da artırıyor. Bu kadar ciddi bir durumla karşı karşıya kalan ABD hükümetinin bu eylemi, uluslararası telekomünikasyon dolandırıcılığına karşı mücadelesindeki kararlılığını gösteriyor ve bu sorunun küresel ve karmaşık doğasını vurguluyor. Gelecekte, uluslararası toplumun bu tür uluslararası suç faaliyetlerinin yayılmasını etkili bir şekilde durdurabilmesi için daha yakın bir işbirliğine ihtiyaç duyabileceği öngörülüyor.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
13 Likes
Reward
13
4
Repost
Share
Comment
0/400
ChainMaskedRider
· 5h ago
Hadi yemek yiyelim! Hazine Bakanlığı!
View OriginalReply0
liquiditea_sipper
· 5h ago
Geç kaldın mı? İyi bir tabure al, oyunu izle.
View OriginalReply0
MoonRocketman
· 5h ago
Bu negatif büyüme eğrisini basitçe hesaplayalım, 500 milyar gri sektör artık Dünya senkron yörüngesi yüksekliğine ulaştı.
View OriginalReply0
NFTDreamer
· 5h ago
Bana dolaşmak yerine doğrudan yaptırım uygulayın, hükümet de meseleleri hafifletiyor!
Son zamanlarda, ABD Hazine Bakanlığı, uluslararası telekom dolandırıcılığına karşı büyük ölçekli bir baskı başlatarak önemli bir adım attı. Bu eylemin ana hedefi, özellikle Myanmar ve Kamboçya'daki dolandırıcılık örgütleri ve ilgili şirketler ile bireyler olan Güneydoğu Asya bölgesidir.
Bu eylemin arka planı şok edici. ABD resmi istatistiklerine göre, 2024 yılında ülkede telekom dolandırıcılığından kaynaklanan ekonomik kayıplar 10 milyar doları aşmış, geçen yılın aynı dönemine göre %66 artmıştır. Daha da endişe verici olan ise, bu dolandırıcılık faaliyetlerinin çoğunlukla yaşlı bireylere yönelik olması; emekli maaşları ve emeklilik tasarrufları dolandırıcıların ana hedefi haline gelmiştir.
Bu dolandırıcılık örgütlerinin çalışma modelleri oldukça benzerdir. Genellikle yüksek maaşlı işler vaadiyle insanları yurtdışına kandırırlar. Hedefe ulaştıktan sonra, mağdurların pasaportları alınıyor, kişisel özgürlükleri kısıtlanıyor ve çeşitli internet dolandırıcılığı faaliyetlerine, yatırım dolandırıcılığına ve sanal para dolandırıcılığına zorlanıyorlar. Bazı mağdurlar şiddet görmektedir, bu davranışlar uluslararası organize suç teşkil etmektedir.
Dikkate değer olan, geçen yıl Çin'in Kuzey Myanmar bölgesinde büyük ölçekli bir müdahale gerçekleştirmesine rağmen, Güneydoğu Asya'daki telekom dolandırıcılığı faaliyetlerinin tamamen ortadan kaldırılmamış olmasıdır. Aksine, bu suç grupları Myanmar'ın doğusu, Kamboçya ve Filipinler gibi bölgelere kaydırılmış ve ölçeklerini genişletmeye devam etmiştir. Özellikle Myanmar'ın doğusundaki Myawaddy, Kamboçya'nın Phnom Penh ve Sihanoukville gibi yerlerde dolandırıcılık, kara para aklama ve çevrimiçi kumar dahil olmak üzere tam bir gri sanayi zinciri oluşmuştur. Daha da endişe verici olan, bazı yerel politik iş insanı güçlerin arka planda koruma sağlıyor olabileceğidir.
Amerika, uydu gözetimi ile Kamboçya'daki bazı dolandırıcılık parklarının ölçeğinin hızla genişlediğini ve durumun endişe verici olduğunu keşfetti. Güneydoğu Asya telekom dolandırıcılığı endüstrisinin yıllık gelirinin 50 milyar dolardan fazla olduğu tahmin ediliyor ve bunun yaklaşık üçte biri Amerika'daki mağdurlardan geliyor. Bu durum Amerika'yı bu dolandırıcılık gruplarının en büyük 'müşteri'si haline getiriyor.
Güneydoğu Asya bölgesinin yanı sıra, Hindistan'dan gelen dolandırıcılık çeteleri de Amerika Birleşik Devletleri halkını hedef alarak ekonomisine olan kayıpları daha da artırıyor. Bu kadar ciddi bir durumla karşı karşıya kalan ABD hükümetinin bu eylemi, uluslararası telekomünikasyon dolandırıcılığına karşı mücadelesindeki kararlılığını gösteriyor ve bu sorunun küresel ve karmaşık doğasını vurguluyor. Gelecekte, uluslararası toplumun bu tür uluslararası suç faaliyetlerinin yayılmasını etkili bir şekilde durdurabilmesi için daha yakın bir işbirliğine ihtiyaç duyabileceği öngörülüyor.