Günümüz internet ortamında, çeşitli merkezi platformlarda içerik paylaşmaya ve etkileşimde bulunmaya alışkınız. Bu platformlar yüzeyde ücretsiz hizmetler sunuyor gibi görünse de, aslında kullanıcılar verilerini ve dikkatlerini görünmeyen bir bedel olarak kullanıyorlar. Bu platformlar, kullanıcı verilerini toplayarak hassas reklamcılık yapıyor ve büyük kârlar elde ediyor, oysa veri sağlayıcıları olan kullanıcılar bundan neredeyse hiç fayda sağlayamıyor. Daha da endişe verici olan, platformların kullanıcıların hesap erişimlerini istedikleri zaman sonlandırabilmesi ve kullanıcıların zorla biriktirdiği içeriklerin ve takipçi kitlelerinin aniden kaybolmasına yol açmasıdır. Bu durum, dijital dünyada gerçekten kendi yaratımlarımıza sahip olup olmadığımız gibi derin bir soruyu gündeme getiriyor.
Web3 teknolojisinin yükselişiyle birlikte, yeni bir dijital ekosistem oluşuyor. Holoworld AI gibi Web3 platformları, kullanıcılar ile veriler arasındaki ilişkiyi yeniden tanımlamaya odaklanıyor. Temel prensipleri, kullanıcıların 'veri egemenliğini' ve 'dijital varlık mülkiyetini' güvence altına almaktır.
Bu yeni modelde, kullanıcılar Holoworld stüdyosunda içerik oluşturduğunda, ister resim, müzik veya yazı olsun, sistem kullanıcıların eserlerinin mülkiyet kanıtını (genellikle NFT biçiminde) blok zincirine kaydetmelerine yardımcı olur. Blok zinciri, bu kayıtların kalıcılığını ve doğruluğunu sağlamak için açık, değiştirilemez bir dağıtık defter olarak işlev görür. Bu, yaratıcıların dijital varlıklarını gerçekten sahiplenebileceği ve kontrol edebileceği anlamına gelir.
Ayrıca, kullanıcıların Holoworld ekosistemindeki çeşitli etkinlikleri, topluluk katkıları, kazandıkları ödüller, AI ajanlarıyla etkileşim gibi, isteğe bağlı olarak blok zincirinde saklanabilir veya zincir üzerindeki kimlikle bağlanabilir. Böylece, kullanıcıların dijital ayak izi artık merkezi bir şirketin sunucusunda kapalı kalmaz, kullanıcıların kendileri tarafından kontrol edilir.
Bu model, yaratıcıya daha fazla güç vermekle kalmaz, dijital içeriğin değerinin yeniden tanımlanması için de bir olasılık sunar. Web3 dünyasında, her bir yaratıcılık, benzersiz bir dijital varlık haline gelebilir ve yaratıcılar, eserlerinden daha doğrudan fayda sağlayabilirler.
Ancak, bu yeni dijital ekosistem birçok zorlukla da karşı karşıyadır, örneğin teknik engeller, kullanıcı eğitimi, yasal düzenlemeler vb. Yine de, mevcut dijital yaratım alanındaki sorunları çözmek için kesinlikle yeni bir düşünce ve olasılık sunmaktadır.
Teknolojinin sürekli gelişimi ve iyileşmesi ile, gelecekteki dijital dünyanın yaratıcıların haklarına daha fazla saygı göstereceğine ve gerçek dijital varlık mülkiyetine zemin hazırlayacağına inanmak için nedenlerimiz var. Bu sadece bir teknolojik yenilik değil, aynı zamanda dijital çağda bireysel hakların önemli bir evrimidir.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
18 Likes
Reward
18
6
Repost
Share
Comment
0/400
ETHReserveBank
· 20h ago
Web3'ün geleceği geldi
View OriginalReply0
GasFeeLady
· 09-28 13:47
ser, bu holoworld'daki gas ücreti şu an gerçekten cazip görünüyor... açıkçası opensea'dan çok daha ucuz
View OriginalReply0
blocksnark
· 09-28 13:43
Web3, sanatçıların kaderini değiştirdi.
View OriginalReply0
SignatureLiquidator
· 09-28 13:39
Web3 gelecektir, merkezi platformlar gerçekten ikiyüzlü.
View OriginalReply0
PrivateKeyParanoia
· 09-28 13:38
Zaman değişti, hala büyük şirketler tarafından yetiştiriliyorsun.
View OriginalReply0
MetaLord420
· 09-28 13:36
Birçok Web3 deneyimi yaşadın, değil mi? Daha önce kapatıldın.
Günümüz internet ortamında, çeşitli merkezi platformlarda içerik paylaşmaya ve etkileşimde bulunmaya alışkınız. Bu platformlar yüzeyde ücretsiz hizmetler sunuyor gibi görünse de, aslında kullanıcılar verilerini ve dikkatlerini görünmeyen bir bedel olarak kullanıyorlar. Bu platformlar, kullanıcı verilerini toplayarak hassas reklamcılık yapıyor ve büyük kârlar elde ediyor, oysa veri sağlayıcıları olan kullanıcılar bundan neredeyse hiç fayda sağlayamıyor. Daha da endişe verici olan, platformların kullanıcıların hesap erişimlerini istedikleri zaman sonlandırabilmesi ve kullanıcıların zorla biriktirdiği içeriklerin ve takipçi kitlelerinin aniden kaybolmasına yol açmasıdır. Bu durum, dijital dünyada gerçekten kendi yaratımlarımıza sahip olup olmadığımız gibi derin bir soruyu gündeme getiriyor.
Web3 teknolojisinin yükselişiyle birlikte, yeni bir dijital ekosistem oluşuyor. Holoworld AI gibi Web3 platformları, kullanıcılar ile veriler arasındaki ilişkiyi yeniden tanımlamaya odaklanıyor. Temel prensipleri, kullanıcıların 'veri egemenliğini' ve 'dijital varlık mülkiyetini' güvence altına almaktır.
Bu yeni modelde, kullanıcılar Holoworld stüdyosunda içerik oluşturduğunda, ister resim, müzik veya yazı olsun, sistem kullanıcıların eserlerinin mülkiyet kanıtını (genellikle NFT biçiminde) blok zincirine kaydetmelerine yardımcı olur. Blok zinciri, bu kayıtların kalıcılığını ve doğruluğunu sağlamak için açık, değiştirilemez bir dağıtık defter olarak işlev görür. Bu, yaratıcıların dijital varlıklarını gerçekten sahiplenebileceği ve kontrol edebileceği anlamına gelir.
Ayrıca, kullanıcıların Holoworld ekosistemindeki çeşitli etkinlikleri, topluluk katkıları, kazandıkları ödüller, AI ajanlarıyla etkileşim gibi, isteğe bağlı olarak blok zincirinde saklanabilir veya zincir üzerindeki kimlikle bağlanabilir. Böylece, kullanıcıların dijital ayak izi artık merkezi bir şirketin sunucusunda kapalı kalmaz, kullanıcıların kendileri tarafından kontrol edilir.
Bu model, yaratıcıya daha fazla güç vermekle kalmaz, dijital içeriğin değerinin yeniden tanımlanması için de bir olasılık sunar. Web3 dünyasında, her bir yaratıcılık, benzersiz bir dijital varlık haline gelebilir ve yaratıcılar, eserlerinden daha doğrudan fayda sağlayabilirler.
Ancak, bu yeni dijital ekosistem birçok zorlukla da karşı karşıyadır, örneğin teknik engeller, kullanıcı eğitimi, yasal düzenlemeler vb. Yine de, mevcut dijital yaratım alanındaki sorunları çözmek için kesinlikle yeni bir düşünce ve olasılık sunmaktadır.
Teknolojinin sürekli gelişimi ve iyileşmesi ile, gelecekteki dijital dünyanın yaratıcıların haklarına daha fazla saygı göstereceğine ve gerçek dijital varlık mülkiyetine zemin hazırlayacağına inanmak için nedenlerimiz var. Bu sadece bir teknolojik yenilik değil, aynı zamanda dijital çağda bireysel hakların önemli bir evrimidir.