New York’taki bir mahkeme, kripto yeniliği ile ABD yasalarının erişimi arasındaki büyüyen çatışmanın en yeni cephesi haline geldi.
Federal savcılar ve sektör savunucuları, kod, rekabet ve paranın blockchain üzerinde çarpıştığı noktada suç sorumluluğunun ne kadar uzayabileceği konusunda bir çıkmazda bulunuyor.
Davanın merkezinde, 2023 yılında $25 milyon dolarlık bir işlem dolandırıcılığı gerçekleştiren Ethereum altyapısını manipüle ettikleri iddia edilen iki kardeş, Anton ve James Peraire-Bueno bulunuyor. Savcılar, çiftin otomatik işlem botlarını kandıran yüksek hızda bir “yem ve değiştirme” planı tasarladıklarını iddia ediyor — bu, tam anlamıyla dolandırıcılık olarak tanımlanıyor. Savunma avukatları ise tamamen farklı bir şey söylüyor: Blockchain tasarımı sayesinde mümkün olan agresif bir işlem stratejisi.
Politika ve Soruşturma Buluşması
New York Güney Bölgesi’nde görülen dava, bu hafta beklenmedik bir dönüş yaptı ve federal avukatlar, Washington merkezli bir kripto politika kuruluşunun katılımını engellemeye çalıştı. Kuruluş, mahkemeye, hükümetin blockchain kullanıcıları için genel etkilerini dikkate alması çağrısında bulunan bir amicus curiae dilekçesi sunmuştu.
Savcılar hızla karşılık verdi ve bu başvurunun, siyasi tartışmayı bir ceza davasına sokma girişimi olduğunu belirtti. Mahkemeye yazdıkları mektupta, dijital varlık düzenlemesiyle ilgili soruların “Senato’da, jüri odasında değil” olması gerektiğini ısrarla vurguladılar.
![] ( https://img-cdn.gateio.im/social/moments- 94 b 0957073 - 320 aff 27 ef- 153 d 09 - 69 ad 2 a )
Hükümetin tonu, belirsizliğe çok yer bırakmıyordu: politika özetine izin verilmesi, "jüri yoklaması"na kapı açabilir ve odak noktasını delillerden sektör ideolojisine kaydırabilirdi.
Savunma, Daha Geniş Çıkarlarla Karşılık Veriyor
Kardeşlerin avukatları, politika perspektifinin davanın teknolojik ve ekonomik bağlamını anlamada hayati öneme sahip olduğunu savundu. Hükümetin duruşunun, piyasa verimsizliklerinden kar sağlamak amacıyla kullanılan algoritmik işlemden doğrulayıcı operasyonlarına kadar rutin blockchain etkinliklerini dolandırıcılık olarak suç sayma riskini taşıdığını belirttiler.
“İktidar teorisi geçerse,” diye uyardı bir savunma dilekçesi, “bir blockchain’in varsayılan davranışından sapma bile suç sayılabilir.”
Ethereum kullanıcılarının doğası gereği rekabetçi davranışlar sergilediklerini ve kardeşlerin masum mağdurları değil, “sandviç botlar” olarak adlandırılan, diğer kullanıcıların işlemlerini önceliklendirmek ve kar etmek amacıyla otomatik işlem yapan botları hedef aldıklarını savundular.
Yakından İzleyen Bir Sektör
Sonuç, sadece bir duruşmayı aşarak geniş yankılar uyandırabilir. Bir suçlu kararı, ABD’nin maksimum çıkarılabilir değer ( MEV ) kavramını nasıl gördüğünü yeniden tanımlayabilir — doğrulayıcılar veya traderların işlemleri yeniden sıralayarak kar sağlama süreci. Düzenleyiciler, uzun zamandır MEV’nin meşru arbitraj mı yoksa sistemik manipülasyon mu olduğunu tartışıyor.
Temmuz ayında yayımlanan Avrupa Menkul Kıymetler ve Piyasalar Otoritesi raporuna göre, Ethereum tabanlı MEV etkinliği toplamda yaklaşık $963 milyon gelir ve 2022 sonlarından 2025 başlarına kadar yaklaşık $417 milyon kar elde etti. Peraire-Bueno davası, bu tür uygulamaların ilk kez bir ceza mahkemesinde test edilmesine işaret ediyor.
Dava, Endüstri Gerilimi Ortasında İlerliyor
Açılış savunmaları, 15 Ekim’de başladı ve bu, suçlamaların yapıldığı tarihten bir yıl sonra gerçekleşti. Kardeşler, telif dolandırıcılığı, kara para aklama ve çalıntı mal kabulü suçlamalarıyla karşı karşıya — her biri 20 yıl hapis cezası ile yargılanabilir.
Mahkemedeki tartışmalar deliller ve kod etrafında dönebilir, ama dışarıda dava sembolik hale geldi. Politika yapıcılar için, ABD hukuk sisteminin merkezi olmayan teknolojilere uyum sağlayıp sağlayamayacağı meselesi. Kripto sektörü için ise, yeniliğin aldatma niyetiyle karıştırılmamasını sağlamak.
Kripto politika kuruluşu, hükümetin görüşlerini susturma çabasına kamuoyuyla henüz yanıt vermedi. Ancak kuruluşun katılımı, davanın daha büyük önemini ortaya koydu: artık sadece bir dolandırıcılık olayı değil — algoritmalar tarafından yönetilen bir dünyada “dolandırıcılık” tanımının ne kadar genişlemesi gerektiği sorusu.
Dava Kasım ayına kadar devam ederken, kripto topluluğu yakından izliyor. Karar, sadece iki kardeşin kaderini değil, blockchain rekabetinin yasal sınırlarını da belirleyebilir.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
ABD Savcıları, Ethereum MEV Davasında Kripto Savunucuları ile Çatıştı
New York’taki bir mahkeme, kripto yeniliği ile ABD yasalarının erişimi arasındaki büyüyen çatışmanın en yeni cephesi haline geldi.
Federal savcılar ve sektör savunucuları, kod, rekabet ve paranın blockchain üzerinde çarpıştığı noktada suç sorumluluğunun ne kadar uzayabileceği konusunda bir çıkmazda bulunuyor.
Davanın merkezinde, 2023 yılında $25 milyon dolarlık bir işlem dolandırıcılığı gerçekleştiren Ethereum altyapısını manipüle ettikleri iddia edilen iki kardeş, Anton ve James Peraire-Bueno bulunuyor. Savcılar, çiftin otomatik işlem botlarını kandıran yüksek hızda bir “yem ve değiştirme” planı tasarladıklarını iddia ediyor — bu, tam anlamıyla dolandırıcılık olarak tanımlanıyor. Savunma avukatları ise tamamen farklı bir şey söylüyor: Blockchain tasarımı sayesinde mümkün olan agresif bir işlem stratejisi.
Politika ve Soruşturma Buluşması
New York Güney Bölgesi’nde görülen dava, bu hafta beklenmedik bir dönüş yaptı ve federal avukatlar, Washington merkezli bir kripto politika kuruluşunun katılımını engellemeye çalıştı. Kuruluş, mahkemeye, hükümetin blockchain kullanıcıları için genel etkilerini dikkate alması çağrısında bulunan bir amicus curiae dilekçesi sunmuştu.
Savcılar hızla karşılık verdi ve bu başvurunun, siyasi tartışmayı bir ceza davasına sokma girişimi olduğunu belirtti. Mahkemeye yazdıkları mektupta, dijital varlık düzenlemesiyle ilgili soruların “Senato’da, jüri odasında değil” olması gerektiğini ısrarla vurguladılar.
![] ( https://img-cdn.gateio.im/social/moments- 94 b 0957073 - 320 aff 27 ef- 153 d 09 - 69 ad 2 a )
Hükümetin tonu, belirsizliğe çok yer bırakmıyordu: politika özetine izin verilmesi, "jüri yoklaması"na kapı açabilir ve odak noktasını delillerden sektör ideolojisine kaydırabilirdi.
Savunma, Daha Geniş Çıkarlarla Karşılık Veriyor
Kardeşlerin avukatları, politika perspektifinin davanın teknolojik ve ekonomik bağlamını anlamada hayati öneme sahip olduğunu savundu. Hükümetin duruşunun, piyasa verimsizliklerinden kar sağlamak amacıyla kullanılan algoritmik işlemden doğrulayıcı operasyonlarına kadar rutin blockchain etkinliklerini dolandırıcılık olarak suç sayma riskini taşıdığını belirttiler.
“İktidar teorisi geçerse,” diye uyardı bir savunma dilekçesi, “bir blockchain’in varsayılan davranışından sapma bile suç sayılabilir.”
Ethereum kullanıcılarının doğası gereği rekabetçi davranışlar sergilediklerini ve kardeşlerin masum mağdurları değil, “sandviç botlar” olarak adlandırılan, diğer kullanıcıların işlemlerini önceliklendirmek ve kar etmek amacıyla otomatik işlem yapan botları hedef aldıklarını savundular.
Yakından İzleyen Bir Sektör
Sonuç, sadece bir duruşmayı aşarak geniş yankılar uyandırabilir. Bir suçlu kararı, ABD’nin maksimum çıkarılabilir değer ( MEV ) kavramını nasıl gördüğünü yeniden tanımlayabilir — doğrulayıcılar veya traderların işlemleri yeniden sıralayarak kar sağlama süreci. Düzenleyiciler, uzun zamandır MEV’nin meşru arbitraj mı yoksa sistemik manipülasyon mu olduğunu tartışıyor.
Temmuz ayında yayımlanan Avrupa Menkul Kıymetler ve Piyasalar Otoritesi raporuna göre, Ethereum tabanlı MEV etkinliği toplamda yaklaşık $963 milyon gelir ve 2022 sonlarından 2025 başlarına kadar yaklaşık $417 milyon kar elde etti. Peraire-Bueno davası, bu tür uygulamaların ilk kez bir ceza mahkemesinde test edilmesine işaret ediyor.
Dava, Endüstri Gerilimi Ortasında İlerliyor
Açılış savunmaları, 15 Ekim’de başladı ve bu, suçlamaların yapıldığı tarihten bir yıl sonra gerçekleşti. Kardeşler, telif dolandırıcılığı, kara para aklama ve çalıntı mal kabulü suçlamalarıyla karşı karşıya — her biri 20 yıl hapis cezası ile yargılanabilir.
Mahkemedeki tartışmalar deliller ve kod etrafında dönebilir, ama dışarıda dava sembolik hale geldi. Politika yapıcılar için, ABD hukuk sisteminin merkezi olmayan teknolojilere uyum sağlayıp sağlayamayacağı meselesi. Kripto sektörü için ise, yeniliğin aldatma niyetiyle karıştırılmamasını sağlamak.
Kripto politika kuruluşu, hükümetin görüşlerini susturma çabasına kamuoyuyla henüz yanıt vermedi. Ancak kuruluşun katılımı, davanın daha büyük önemini ortaya koydu: artık sadece bir dolandırıcılık olayı değil — algoritmalar tarafından yönetilen bir dünyada “dolandırıcılık” tanımının ne kadar genişlemesi gerektiği sorusu.
Dava Kasım ayına kadar devam ederken, kripto topluluğu yakından izliyor. Karar, sadece iki kardeşin kaderini değil, blockchain rekabetinin yasal sınırlarını da belirleyebilir.