COP30 alarmist anlatısı belirsiz sıcaklık verilerine mi dayanıyor?

Yani iklim zirvesi yine sıradan kıyamet uyarılarıyla açılıyor. Ama beni rahatsız eden şey şu - herkesin paniklediği o sıcaklık iddialarına biraz daha derinlemesine bakarsanız, temelin sarsılmaya başladığını görebilirsiniz.

Trilyon dolarlık politika değişimlerini yönlendiren projeksiyonlardan bahsediyoruz. Karbon piyasaları. Sektörler üzerinde düzenleyici baskılar. Ancak bu "felaket iklimi" rakamlarının arkasındaki metodolojiyi incelediğinizde? Uygun ayarlamalar. Seçici temel dönemler. Bazı veri setlerinde kentsel ısı adası etkileri kasten göz ardı ediliyor.

İklim biliminin sahte olduğunu söylemiyorum - ama politika yapıcılar yarım yamalak istatistikleri büyük ekonomik yeniden yapılandırmayı haklı çıkarmak için silahlandırdıklarında, işte o zaman sınırı çiziyorum. Özellikle bu, şeffaf, merkeziyetsiz çözümler inşa etmeye çalışan yeni sektörleri etkiliyorsa.

Ironi mi? Blockchain, iklim verisi takibinde hesap verebilirlik sağlayabilir. Değiştirilemez kayıtlar. Arka planda revizyon yok. Ama bunun yerine neye dayanarak üstten aşağıya dayatmalar alıyoruz... tam olarak neye?

Bir sonraki "insanlık için kırmızı kod" manşeti düşmeden önce çiğnenecek bir şey.