Bugün deniz balıklarıyla tanıştığım bir arkadaşı beş yıl sonra gördüm.
Bu birkaç yıldır ara sıra iletişim halindeyiz, çoğunlukla mercan alırken veya ekipman alırken sohbet ediyoruz.
Onu gruptaki alım satım yapan birisi olarak, günlük küçük fiyat farkları ile para kazanırken izledim. Artık kendi deniz balığı çiftliğine sahip olan birine dönüşmek. A5'ten A8'e. Bu tür bir atlayışa hayran kalmamak elde değil.
İki bardak viski içince, muhabbet tamamen açıldı. Girişimcilikten sektöre, akvaryum ışığından aileye, her şey karışık bir şekilde konuşulabiliyor. Ama bir cümle var ki, onu çok yavaş ve çok ağır bir şekilde söylüyor.
O dedi ki: "Şimdi hayatınız iyi mi... Her zaman biraz mutlu bir şey paylaşmak istediğimde, önce bir tur düşünmem gerekiyor: Hangi insanlar onların görmesini engelleyemez.
Göstermekten korkmamak değil, Onların üzülmesinden korkuyorum.
Senin renkli hayatın, bazı insanların bir gününü gri yapacak.
Bu, internetin nazikliği. Birkaç saniye sessiz kaldım. O dedi ki:
"Çoğu insan senin kötü yaşamanı sevmiyor, Onlardan daha iyi yaşamanı sevmiyorlar. Özellikle daha önce seninle benzer olan kişiler. "Yani, bir insan bir basamak yükseldiğinde, çevresini değiştirmek zorundadır." Aksi takdirde bir sürü anlamsız partiye kapılacaksın.
Seni aşağı çekecekler, seni sıkıştıracaklar, senden para isteyecekler, seninle içki içmek isteyecekler.
Sonunda, bir gün içlerinden biriyle yüzleşeceksin.
En iyi yol geriye bakmamaktır. Sessizce, bir çevreden kaybolmak.
Bu cümleyi söylerken sesi çok hafifti, Ama o yıllarda biriken yorgunluğu ve uyanıklığı duyabiliyorum.
Konuşma bittikten sonra, o değerli mercanları gözetmek için gitti.
Aniden, onun sektöre yeni girdiğinde söylediği bir görüş aklıma geldi: "Bazı balıklar büyüdüğünde, akvaryumu değiştirmek zorundadır. Bu acımasızlık değil, eski akvaryumda kalırlarsa büyümeyi durdururlar ve diğer balıklar da alanları işgal edildiği için onlara saldırmaya başlar."
Beş yıl sonra, viskinin hafif sarhoşluğunda, bu cümlede insanlık ve büyüme ile ilgili tüm mecazları gerçekten anladım.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
"Bazı balıklar büyüdüğünde, akvaryum değiştirmek zorundadır"
Bugün deniz balıklarıyla tanıştığım bir arkadaşı beş yıl sonra gördüm.
Bu birkaç yıldır ara sıra iletişim halindeyiz, çoğunlukla mercan alırken veya ekipman alırken sohbet ediyoruz.
Onu gruptaki alım satım yapan birisi olarak, günlük küçük fiyat farkları ile para kazanırken izledim.
Artık kendi deniz balığı çiftliğine sahip olan birine dönüşmek.
A5'ten A8'e.
Bu tür bir atlayışa hayran kalmamak elde değil.
İki bardak viski içince, muhabbet tamamen açıldı.
Girişimcilikten sektöre, akvaryum ışığından aileye, her şey karışık bir şekilde konuşulabiliyor.
Ama bir cümle var ki, onu çok yavaş ve çok ağır bir şekilde söylüyor.
O dedi ki:
"Şimdi hayatınız iyi mi...
Her zaman biraz mutlu bir şey paylaşmak istediğimde, önce bir tur düşünmem gerekiyor:
Hangi insanlar onların görmesini engelleyemez.
Göstermekten korkmamak değil,
Onların üzülmesinden korkuyorum.
Senin renkli hayatın, bazı insanların bir gününü gri yapacak.
Bu, internetin nazikliği.
Birkaç saniye sessiz kaldım.
O dedi ki:
"Çoğu insan senin kötü yaşamanı sevmiyor,
Onlardan daha iyi yaşamanı sevmiyorlar.
Özellikle daha önce seninle benzer olan kişiler.
"Yani, bir insan bir basamak yükseldiğinde, çevresini değiştirmek zorundadır."
Aksi takdirde bir sürü anlamsız partiye kapılacaksın.
Seni aşağı çekecekler, seni sıkıştıracaklar, senden para isteyecekler, seninle içki içmek isteyecekler.
Sonunda, bir gün içlerinden biriyle yüzleşeceksin.
En iyi yol geriye bakmamaktır.
Sessizce, bir çevreden kaybolmak.
Bu cümleyi söylerken sesi çok hafifti,
Ama o yıllarda biriken yorgunluğu ve uyanıklığı duyabiliyorum.
Konuşma bittikten sonra, o değerli mercanları gözetmek için gitti.
Aniden, onun sektöre yeni girdiğinde söylediği bir görüş aklıma geldi: "Bazı balıklar büyüdüğünde, akvaryumu değiştirmek zorundadır. Bu acımasızlık değil, eski akvaryumda kalırlarsa büyümeyi durdururlar ve diğer balıklar da alanları işgal edildiği için onlara saldırmaya başlar."
Beş yıl sonra, viskinin hafif sarhoşluğunda, bu cümlede insanlık ve büyüme ile ilgili tüm mecazları gerçekten anladım.