Son zamanlarda Bitcoin'in performansını "delilik" olarak tanımlamak abartı olmaz.

90.000 dolardan 124.000 dolara fırlayan bu yükseliş, hem hızlı hem de sert bir şekilde geldi. Birçok kişi, kripto varlıkların yatırım portföyündeki yerini yeniden gözden geçirmeye başladı - dijital altın unvanı, şimdi gerçekten boşuna değil gibi görünüyor.

Piyasa analistleri mevcut durumu "mükemmel fırtına" olarak adlandırıyor. Kurumsal fonlar deli gibi akıyor, ABD Merkez Bankası'nın para politikası gevşemeye başladı ve stablecoin'lerin ölçeği patlama noktasına ulaştı. Bu birkaç güç, kripto piyasasını eşi benzeri görülmemiş bir yükseklikte itiyor.

**Neden Bitcoin?**

Bitcoin'in bu kez yükselmesi tesadüf değil. Hisse senetleriyle karşılaştırıldığında, dalgalanması büyük, potansiyel getirisi yüksek ve 24 saat kesintisiz işlem yapılıyor, işlem süresi sınırlı değil. Altınla karşılaştırıldığında? Çok daha yüksek likiditeye sahip, transferi de kolay. Bu özellikler, mevcut piyasa koşullarında özellikle ön plana çıkıyor.

Tüm kripto endüstrisinin gelişimi, üç S eğrisi ile anlaşılabilir: varlık yaratma, varlık birikimi, varlık kullanımı. Bu üç çizgi bir araya gelerek şu anki ekosisteminin temel mantığını oluşturuyor.

**Arkasındaki itici güç kim?**

Makro düzeyde, Fed'in politika değişikliği büyük bir değişken. 2025'teki para politikası ayarlamaları, kripto varlıklar için daha dostane bir ortam yaratıyor. Kurumsal fonların girişi ise doğrudan - geçmişte kripto para birimlerinden kaçınan geleneksel finansal kurumlar, şimdi alım için ana güç haline geldi.

Stablecoin'ların patlayıcı büyümesi de dikkate değer. Hem sermaye girişi için bir kanal, hem de piyasa likiditesinin birikim havuzudur. Bu üç güç bir araya geldiğinde, işte şu anki piyasa hareketliliği ortaya çıktı.

Elbette, yüksek getirilerin arkasında her zaman yüksek riskler vardır. Ancak uzun vadede, kripto para piyasası kenardan ana akıma doğru ilerliyor - bu eğilimin geri döndürülmesi artık çok zor.