Son Dönemin En Popüler Kripto Para Platformunda Ponzi İddiaları: Kurucu Açıklama Yaptı

Mart ayında piyasaya sürülecek bir katman-2 blok zinciri olan Blast, Pazartesi gününden bu yana 225 milyon doların üzerinde staked Ethereum (stETH) ve stablecoin çekti.

Katman-2 ağları, işlemleri daha hızlı ve daha ucuz hale getirmek amacıyla Ethereum gibi katman-1 blok zincirlerinin üzerine kuruluyor. Blast, Ethereum (ETH) stake etme ve gerçek dünya lıkları (RWAs) yoluyla getiri elde etmeyi planladığını açıklamıştı.

Platformun iddiasına göre Blast’ın topladığı 225 milyon doların büyük bir kısmı likit staking protokolü Lido’da stake edildi ve bu da Blast’ı yedinci en büyük stETH sahibi haline getirdi.

Popülerliğine rağmen Blast, birçok kripto yatırımcısının şüpheciliğiyle karşılaştı. Bazı gözlemciler Blast puanlarını, ilk kullanıcıların getirdikleri kullanıcı sayısına göre daha fazla puan kazanmaya hak kazandıkları bir piramit şemasına benzetti. Teknik belgeler, kullanıcıların davet ettikleri kullanıcılar daha fazla katılımcı getirdiğinde %16, ikinci seviye daha fazla kişi getirdiğinde ise %8 ek puan aldığını gösteriyor.

Bu iddialara yanıt olarak platformun kurucusu PacmanBlur şunları söyledi:

“Blast’ın kullanıcılara sağladığı getiri gerçek olamayacak kadar iyi hissedilebilir, bu nedenle bu yapılan espriler anlaşılabilir. Ancak basitçe söylemek gerekirse, Blast’ın sağladığı getiri (başlangıçta) Lido ve MakerDAO’dan geliyor.”

Ayrıca bu getirilerin sürdürülemez olmadığını ve zincir içi ve zincir dışı ekonominin temel bir bileşeni olduğunu açıkladı.

Ayrıca Paradigm’in Blast’ın lansmanında hiçbir dahli olmadığını ve Blast’ın davet sisteminin yeni bir mekanizma olmadığını açıkladı. Blast’ın kendi topluluğu olmadan bir hiç olacağını ve amaçlarının mümkün olan en yüksek getirili L2 ile zincir içi ekonomiyi büyütmek olduğunu vurguladı.

Bununla birlikte özellikle kripto para piyasasında “gerçek olamayacak kadar iyi” getiriler söz konusu olduğunda dikkatli olmakta fayda . Geçmiş dönemde dolara endeksli stablecoin UST %20’nin üzerinde kazançlar vaat ediyordu ve sistemin çökmesiyle birlikte tüm UST’lerin değeri neredeyse sıfırlanmıştı.